Yaratık filmlerinden bağımsız korku filmlerine kadar, cinsel korku ve dini tahayyül bir araya geldiğinde neler olacağını keşfedin. Tarih boyunca din, bedenlerimizi kontrol etmeye çalışmaktan çok, bedenlerimizin ne olduğu ve ne anlama geldiği, onlarla ne yaptığımız, kiminle ve hangi koşullar altında nasıl sergilenebilecekleri veya daha yaygın olarak nasıl saklanmaları gerektiği üzerinde durmuştur. Yine de, ait oldukları yerden çıkarılmış veya zorla çıkarılmış bedenlere bile hayranlık duymaya ve takıntılı olmaya devam ediyoruz. Yasak Beden, korku kültürünün bu bedenlere nasıl davrandığını inceleyerek, cinsellik ve cinsel bedenin dini inanç ve korku hikayeleriyle bir araya geldiği karanlık alanları keşfediyor. Korku sineması veya popüler kurgu ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda edebi korkuyu, tuhaf kurguyu, grafik hikaye anlatımını, görsel sanatları ve katılımcı kültürü de kapsayan geniş bir yaklaşım benimsiyor. Douglas E. Cowan, kirli veya cinsel açıdan sapkın bedenlere duyulan korkunun, popüler korku kalıpları aracılığıyla nasıl görünür hale getirildiğini ve pekiştirildiğini araştırıyor. Kitap, okuyucuyu, tekrar tekrar anlattığımız korkunç hikayelerde rol oynayan dini tahayyülü çözmek için önceden edinilmiş dinsel düşüncelerin ötesine geçmeye davet ediyor. Cowan, dini bedenlerin yersiz olduğu hikayelerinin bu kadar ilgi çekici olmasının nedeninin, bizi dini inancın rahatça cevaplayamayacağı soruları düşünmeye zorlaması olduğunu savunuyor. Biz kimiz? Nereden geliyoruz? Neden acı çekiyoruz? Ve her şeyden önemlisi önemli miyiz? Aydınlatıcı olduğu kadar rahatsız edici olan Yasak Beden, bedenleri neden ve nasıl yanlış yerlerde hayal ettiğimize dair büyüleyici bir bakış açısı sunuyor.